![]() |
![]() |
#3
|
|||
|
|||
![]() C câmi: cem eden;: içine alan; içinde bulunduran; taşıyan; toplayan câmia : topluluk; zümre cânî: cinayet işlemiş olan kimse canîb-i beytülmal : hazine tarafı canîb-i vakıf : vakıf tarafı canîp : yön; taraf; cihet; yan cari : uygulanan; yürürlükte olan cây-i teemmül : etraflıca düşünülmeye değer; düşünülmesi yerinde olur cebrî : zorla yapılan; zor kullanarak yaptırılan; zor altında; güç kullanarak cebri icra : kendi istekleriyle borçlarını ödemeyen borçluların ![]() ![]() ![]() cebri satım: Malikinin isteğine bakılmaksızın ![]() celesat-ı âti: gelecekteki celseler ![]() celile: büyük; ulu celpname: yargılamada ![]() ![]() ![]() ![]() cemetmek: toplamak; bir araya getirmek cemi ezmân: bütün zamanlar; zamanların toplamı cereme: başkası tarafından yapılan veya kaza sonucu ortaya çıkan zararı ödeme; para cezası cerh ü iptal: çürütme ve yok sayma; geçersiz hale getirme cevâmi': camiler; mescitler; toplanılan yerler cevâz: izin; müsaade; caiz olma cevâz bahş: izin veren; müsaade eden cevher: maya; öz; değerli taş; elmas ceza: Suç işleyen kişilerin karşılaşacakları tepkidir ![]() ceza şartı: ceza koşulu; alacaklının zararını karşılama şartı cezrî: asıl ile ilgili; kökle ilgili; kökten; temelden cibâyet: alma; toplama; vergilerin ve başkaca devlet gelirlerinin tahsili cihet: yön; taraf; amaç cins tashihi: Tapu kütüğünde kayıtlı bir taşınmazın niteliğinin değiştirilerek kütüğe ![]() ciro: Çifte yetki veren havale; ticari senedin ![]() cismanî : cisimle ![]() cism-i câmid: cansız cisim cürmiyet : suç hali; suçluluk cürmü meşhut: suçüstü; göz önünde işlenen suç cürüm tasnii : bir kimse hakkında cürüm uydurmak cüz: bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri; kısım; parça; bölük Çek: Ödeme aracı; kanun ile belirlenen şekilde düzenlenen ![]() |
|
|