![]() |
![]() |
#10
|
|||
|
|||
![]() K kaanî : kanaat eden; yeter bulup fazlasını istemeyen; inanmış; kanmış kaasır : zorla işleten; kısa kabil : kabul eden; kabul edici; olan; olabilir kabl-el-işgal: işgalden önce kabz : alma; elde tutma; edinme kabzeylemek: almak; elde tutmak; edinmek kadastro :arazilerin ![]() ![]() ![]() Kadastro: Arazilerin ve arsaların yerini ![]() ![]() kadîm : çok eski zaman; eski kâffe : hep; bütün; cümle kâfi : yeter; yeterli kagir: Taş veya tuğladan imal edilmiş yapı; kargir. kaide: kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık kaim : başka bir şeyin ya da kişinin yerine geçen kaime: kağıt para Kal' : koparma; sökme; çıkarma; çıkarılma; temelinden çekip alma kalbetme: değiştirme; çevirme kambiyo taahhüdü: Ticari bir senet üzerine imza koymak suretiyle doğan soyut borç. kambiyo senetleri: poliçe ![]() kamu düzeni: Bir ülkedeki kurum ve kuralların ![]() ![]() ![]() kamu haczi: Devletin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kamu hakları: şahıslar ile devlet arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk kurallarından ![]() kamu hizmeti: Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya bunların gözetimi ve denetimi altındaki diğer kişilerce ![]() kamu hukuku: Devletin örgütlenmesi ![]() ![]() kamu malları: Özel mülkiyete konu olamayan ve doğrudan doğruya kamunun (halkın) yararlanmasına ayrılan mallar. kamu tüzel kişileri: Tamamen kamu yararının gerçekleşmesi için çalışan ve kamu gücü kullanan ![]() kamu Yararı: Kamunun ![]() kamulaştırma: Devlet veya kamu tüzel kişilerinin ![]() ![]() ![]() kanaatbahş: inandırıcı kanun: anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından bir şekilde ve bu ad altında tespit edilmiş bulunangenel ![]() Kanun hükmünde kararnameler: TBMM' nin bir kanunla yetki vermesi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belli konuları düzenlemek amacıyla çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır. kanun tasarısı : Nakanlar kurulunun hazırlayarak TBMM ' ne sunduğu kanun projeleridir. kanuni intifa hakkı: Kanun tarafından bazı kişilere tanınan ve hakkı doğuran olayın ortadan kalkmasıyla son bulan; hak sahibine ![]() kanuni ipotek hakkı: Kanunun öngördüğü bazı durumlarda ![]() kanuni müşavir: Vesayet altına alınmasına gerek olmayan ancak fiil ehliyetinden kısmen mahrum edilmesi kendi yararına olan reşit kimseye ![]() kanuni şuf'a hakkı: Kanundan (müşterek mülkiyet hakkından) doğan ve hissedarlık (paydaşlık) devam ettiği müddetçe varlığını koruyan ![]() karabet: yakınlık karâr-gîr : kararlanmış; kararı verilmiş; karara bağlanmış kârine : ipucu; belirti; bilinen bir olgudan bilinmeyen bir olgunun (sonucun) çıkarılması karineyi hal: duruma göre karye : köy kat' : kesme; kesilme; karar verme; sona erdirme katibi adil: noter kat irtifakı: Yapılmakta veya ileride yapılacak olan bir binanın yapımı borcunu ve bina tamamlandığında da kat mülkiyeti kurulması yükümünü doğuran bir irtifak hakkı. kat maliki: Bağımsız bölümler üzerinde kurulan kat mülkiyeti hakkına sahip olan kişi. kat malikleri kurulu: Kat mülkiyetine konu taşınmazdaki bütün kat maliklerinin oluşturduğu kurul. kat mülkiyeti: Bir yapının bağımsız bölümleri üzerinde kurulan ![]() kâtib-i adil: noter katiyet kesbetmek: hale gelmek kavâid :kaideler; usuller; kurallar; yasalar kavi: kuvvetli kaynak hakkı: Hak sahibine ![]() kazaî içtihatler: Mahkemelerde vermiş oldukları kararlarda bir sorunun çözümlenmesiyle ilgili olarak kabul edilmiş olan ilkelerdir kazaî karar:yargısal karar kaza-î merci: yargı organı; mahkeme kazaî tefsir : yargısal yorum kaziyye-i muhkeme: kesin hüküm ke-en-lem-yekün : sanki yokmuş; hiç yokmuş; hiç olmamış gibi kefalet : kefil olma; kefillik ![]() ![]() keff-i yed : elçekme; vazgeçme; karışmama kemâl : olgunluk; tamlık; eksiksizlik kerhen: iğrenerek; istemiyerek; hoşlanmıyarak; zorla; zoraki kesb : çalışıp kazanma; edinme kesbetmek: kazanmak; edinmek; sağlamak ketmetmek : gizlemek; saklamak; sır tutmak keyfiyet : iş; durum; mesele kezailik: aynı şekilde kıstâs : ölçü; ölçüt kışlak :kışın hayvanların yayılıp otlamasına uygun yer. Bir veya birkaç köy ya da beldeye ![]() ![]() kıyâs : karşılaştırma; oranlama; örnekseme kifâyet: kâfi olma; yetme; yetişme; yeterli olma; yeterlilik kişisel haklar: kişinin maddi ve manevi tüm varlığı ile ilgili bulunan ve bu varlığın serbestçe geliştirilmesi amacına yönelik olan hak ve hürriyetlerdir kitab'ül-icare : icar kitabı; Mecelle'de kira bölümü (faslı) kollektif şirket : ticari bir işletmeyi ticari ünvan altında işletmek üzere hakiki şahıslar arasında kurulan ve ortaklardan hiçbirinin sorumluluğu sınırlanmamış olan ticari şirkettir. konkordato: Dürüst borçlunun önerip de en az üçte iki alacaklısının kabulü ve ticaret mahkemesinin onaması ile ortaya çıkan bir anlaşmayla ![]() ![]() ![]() kontrat :mukavele; sözleşme kuru mülkiyet: Bir mal üzerinde ![]() kuyûd :kayıtlar; bağlar; deftere geçirmeler kuvvei müsellaha: güvenlik kuvvetleri külfet :sıkıntı; zorluk; yük; zahmet; eziyet küsur :artık küşad :açma; işletmeye açmak kütüb :kitaplar |
|
|