#191
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Demek buraya kadarmış Demek bir noktaya kadarmış verilen sözler Edilen yeminler Tutan eller bırakırmış birgün Bakan gözler yüz cevirirmiş bir gün Tanıyanlar yabancı olurmuş Tuttuğun dallar eğilir yaprakları birer birer düşer Yaşlandığın duvarlar yıkılırmış bir gün Demek buraya kadarmış İnsanlıkta bir noktaya kadarmış İnsanlık vefasızlığa insafsızlığa mahkum Haykıran kalpler dilsiz kalırmış bir gün Kalpleri dinleyen akıl sağır kalırmış bir gün İçimizdeki cocuğu öldürürken hayat önümüzden akıp gidermiş bir gün Demek bir yere kadarmış Hayatta örnek olmak böyleyse Bırakın öğüt vermeyi sizi örnek olarak istemem Yaşamak böyle oluyorsa Bırakın bu yaşamı istemem Aşk dediğiniz hep acı veriyorsa İstemem! Aşka tövbekar olurum Demek böyleymiş Zamanı geriye çevirebilen biri karşıma cıkıp hayatımda neyi değiştermek istediğimi sorsaydı… Doduğum günü silip hiç hayata adım atmazdım… Hayat dediğiniz bu ise Bırakın ben buna HAYAT demem! Demek yaşam dediğiniz buymuş Hayat mücadelesi söz konusu olur Ben mücadele eden tanımıyorum Kalkan eller göremiyorum BEN elimi kaldırıyorum bu yaşama karşı BEN elimi kaldırıyorum bu hayata karşı Ama bir elin nesi varki? Iki elin sesi var derler ya… Demek bulamamışım Bir el tutki oda seni tutsun derler Sen sevki oda seni sevsin Sen değer verki oda sana değer versin derler Denedim... Tutmadım değil tuttum sevmedim değil sevdim Ama olmadı.... Ne beni tutan oldu ne ölürcesine seven nede değer veren Demek sonu hep böylemiş BEN sana deger verirken seni kaybettim SENi dahada cok sevdikce kendimi kaybettim SANA ihtiyacım varken ellerimi tutmadın Demek sende herkes gibi değişmişsin Değişmeyen birtek BEN Sana olan SEVGIM ve sana hala akan GÖZYAŞLARIM Demek sende sadece bir anlıkmişsın Verdiğim emeklere karşılık nokta gibi döküldü yüreğim virgül gibi eyildi başım…. Demek buraya kadarmış!!! |
#192
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Yaşadığımdan emin değilim. Gittiğinden eminim ama bakseni özlediğimden eminim. Yirmi beş yaşında bir hayal kırıklığı olduğumdan hiç şüphem yok mesela. Beceriksizliğimdenyalnızlığımdan bu şehri sevmediğimdendüzensizliğimdenyorgunluğumdan huys uzluğumdanbaltalarınızdan birine sap olmamışlığımdan hatta olamayacak olmamdankırgınlığımdanbir gün bana ayrılan sürenin sonuna geleceğimden her tavşan kesildiğimde dünyanın dağ olma vaziyetinden filan eminim. Örnekleri çoğaltabilirim.Örnekleri çoğaltabileceğimden eminim. Birileri namusum üzerine yemin edecek Ölür müydün sanki sevsen beni. Günlerdir doğru dürüst uyuyamıyorum. Ellerim parçalanıyor ne zaman yazmayı denesem. Ağzım artık daha bozuk. Her tarafta pis bir koku;nefes alamıyorum. Çok bekledim seni.Her halimleher yerimle bekledim. Yetkiler verdim kendime;tuttum seni affettim. Aramanı bile bekledim bazen.Ağır küfürlerle örtbas ettim sonra aramayışlarını.Bunca zaman aramayışlarını biriktirdim. Seni bekledim ben çünkü Seni bekledim. İçtim..içtim..içtim... Kustum. En çok giderken bıraktığın kelimeleri kustum. Sanat filan dedi bazısı o kelimelere bazısı bunlardan bi bok olmaz dedi. Senin önemsediğin kadar önemsemedim ben o kelimelerisenin danışma gruplarının önemsediği kadar önemsemedim. Kustum..kustum..kustum. İçtim. Ellerimle yaptığım cam evim kırılacak Ölür müydün sanki sevsen beni. içimden geç içimi sil artık özlemek istemiyorum. Neye el atsam ¤¤¤ ediyorum. Yine de fiyakalı durumlar peşindeyim hep. En sert içkileri kaçırıyorum soluk boruma bilerek.Her yıl ilkokula başlıyorum.Her gün yeni bir krallık kurup öldürüyorum kralını gece yarısına doğru. Uzatmaya gerek yok;sen olmayınca yapamıyorum. Yokluğun gümüş tepside intihar sunacak Ölür müydün sanki sevsen beni. |
#193
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Sana uyandım yine bugün…. Gözümü açtığımda hayalin vardı yatağım bir ucunda Öyle masum öyle içten bir halin vardı ki Bakmaya bile kıyamadım….. Oysa ne çok Tutmak istedim ellerini ve ne çok sarılmak istedim o hayaline…. Ama korktum Tutamadım yaklaşamadım yanına bile görünce anladım Yüreğim ısınınca hayalin karşımda öyle dikili durunca anladım Gece uzaktı oysa… ne kadar bakarsam sana o kadar kaybolacaktım yanında sesin karışsın istedim her bir kelimeme isyan olsun istedim istedim çok önce ben seni unutmayı belki de bu yüzden git diyemedim sana ben kendim gitmeden önce kim bilir kaç aralık sabahını daha yaşatacaksın bana kim bilir kaç sabahıma daha misafir olacaksın öyle usulca kim bilir hangi rüya beni sana seni de bana getirecek.. hiç bilmiyorum….. oysa bakıyorum da özlemin ağır basmış içime sesim ondan çıkmamış dokunmak isterken bile dokunamamışım ellerim kanamış ellerim ağlamış ‘kime’ yada ‘neye’ isyan bu bilmiyorum bildiğim tek bir şey var ben her sabah seni aynı yerde görüyorum zamanla alışıyorum galiba seninle olmaya yokluğunu bile getirmiyorum aklıma hatta yok olabilme ihtimalini bile düşünemiyorum ne garip değil mi? ellerin yokyüzün yoktenin yok bedenin yok…. Ama ben seni bu yoklar içinde bile varmışsın gibi yaşatıyorum Aslında hiç olmadığın kadar oluyorsun o an yanımda Ve ben o sureti bile seviyorum aslında yanımda Hadi şimdi hazırlan gitme vakti Karanlık yüzünü göstermeye başladı bile Giderken bi sarılsam sana diyorum ama olmuyor… Hadi git şimdi durma git… Ama yarın yine gel sabahıma… Ben yine seninle uyanacağım sabaha Ve sen yine benimle olacaksın karanlığa inat dünyamda Hadi git şimdi git… Tek bir kelime söyle ve git Yarın görüşmek üzere… |
#194
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Soğuktan korkarsan küflenmiş gümüşle kaplanır bedenin Kendine kışkırtılırsın çiçekli mağarayı unutursan. Sana ikindi odaları yok anarşist ruhunu taşıyamazsan Kalbin gözlerini örterse flamalar düşer yerinden Yüzeyde kalır sevgin kendini abartırsan... Yağmurdan korursan sedeflerini kısalır ve karışır yollar. Haksız olur hep güneşe uçan kız kumların altında saklı kalır benlerin. Şımart içindeki sızıyı büyüklerin erişemeyeceği o yerde kal. Bırak içindeki kuş sadece ellerinle konuşsun... Kendini dokunulmaz bir güzel bulursan büyükler erişir sana Eğer irkilirsen yılanların çığlığından dünyayı kabullenirsin; dünya ki sıkıntı kasvet zehir...günaşırı intihar... Hadi önce benimle başla gözlerime bak kır beni yoksa...yoksa 'çaylar içine buz gibi akar' |
#195
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Gökyüzü ağlıyordu.
Bir damla sen istedim kül rengi bulutlardan... Sen geldin. Sana ait olan bende ki seni bıraktın da bana ait olan duygularla beraber yok olup gittin. Geldiğine sevinmediğim gibi gittiğine de üzülmemiştim. Bu gelişin aslında bir gidiş olduğunu biliyordum. Konuşuyorduk üstü kapalı cümleler altında. Bu aşkın imkânsız olduğunu söyledikten sonra neler konuştuk bilmiyorum. Gözlerimden iki bülbül yavrusu kanatlanıp omuzlarına kondu. Duygularımda sendeydi artık kalbim gibi... Başlamadan bitmişti her şey... Güneşe özlem duyan bir tohum gibi gece toprağı delmiş sabaha çürüyüp gitmişti sevgim. Tek suçu bir damla sen istemekti ayrılığı anlatan gözlerinden. Şaraptan tatlı gözlerinden bir yudum ayrılık içti gönlüm ve... Yok etti bendeki beni ayrılığın sarhoşluğuyla... Sensizliğin kırbacı ile yaralanan yüreğimin acısını her
attığım adımda yeniden hissediyorum. Yıldızları saymaktan usandım; gelmeyeceğini bile bile belki gelirsin diye. Hayallerimi yıldızlara veriyorum çünkü sen gittin... Gitmene karışamam da neden duygularımı da ¤¤¤ürdün? Sana bir daha yazmamam için mi? Eğer öyle ise bendeki seni almalıydın. Yanıldın...! Yoksa seni daha rahat unutmam için mi? Unutmamı istiyorsan duygularımı gönder bana yağmurlarınla. Sana yazmayacağım gönlümde yeni bir sen yarattığımda. Unutmama yardımcı olmak istiyorsan eğer çıkma karşıma yağmurlarla gezme sokaklarda rüzgarlarla! Duygularımı bana geri ver! Senden ayrılmanın acısı ile yanarken yüreğim birde duygularımdan ayırarak yok etme benliğimi. Bilsen ne kadar ağladı bu yürek gözlerinin ardından; ne kadar uğraştı unutmak için. Söyleyeceklerini anlatmaya yetmedi sözleri. Belki bir gizdi kapının arkasında saklanan belki gözlerin hapsetti gözlerimi parmakların ardına. Belki bir oyundu perdenin kapanmasını bekleyen. Ama sadece seni sevdi ayrılığın acısıyla yanarken bile. Senden duygularımı istiyorum sadece. Dönmeyeceğini bildiğim için seni istemiyorum. Her yağmurda gökten bir damla sen beklesem de her rüzgarda seni arasam da... Gidişinle volkanlar patladı içimde. Sensiz yağmurlarda yetmiyor söndürmeye. Bir tek seni kurtarabildim gönlümdeki felaketten. Ne kadar iyi bilsem de dönmeyeceğini bir damla sen yeterdi gönlümün ateşini yok etmeye. Ayrılığın verdiği sarhoşluk geçmedi hâlen. Herkesi sen sanıyorum. Her gece gökyüzüne resmini çiziyorum yıldızlarla. Seni sensizliğin ile yaşıyorum. Dön sevgilim bile diyemiyorum bir gün sensizlikte bırakıp gider diye. Her gece dualar ediyorum bir damla sen göndersin diye gökler. Yıldızlar bile diyor ayrılığın eşiğindeki gönlüme. Onlar bile anlamıyorlar artık beni. Her gece haykırmak geliyor içimden diye. Duymayacağını duysan bile dönmeyeceğini biliyorum; vazgeçiyorum. Sen yoksun duygularım yok... Bir ben varım senden uzakta... Bir gün Anlayacaksın bir damla sen isteyişimin sebebini. İşte o zaman; sende ağlayacaksın |
#196
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
O'na deki... Giderken beni de beraberinde ¤¤¤ürdü. Ondan geriye kalanları da ben kaldırdım. Mektupları kutuların içine bıraktım. Resimler diğerlerine ait resimlerin hemen yanında duruyor. Şiir pek yazmamıştı zaten... Ama nafile Ondan henüz kurtulamadım. Yazdıkları yalnızca bir kağıt parçasının üzerinde olsa da okuduğumda sesi kulaklarımda yankılanıyor. Resimlerine ne zaman baksam göz kapakları kımıldıyor. Evde dolaşırken ayaklarıma anılar dolanıyor. Gülümsemesi duvarlara asılı resimlerin üzerine takılmış kalmış. Ne kadar uğraşsam çıkmıyor. Mavi koltukta hala sıcaklığı duruyor ve kimi zaman bir alelade tişört henüz onun kokusunu atamamışken elime geliveriyor. İşte o an deliriyorum. Panik içinde kendimi dipsiz bir kuyunun içinde çırpınırken buluyorum. Duvarlar üzerime geliyor Mavi koltuk beni içine çekiyor ve alelade bir tişört boğazıma düğüm üstüne düğüm atıyor. Dışarı içeriden farksız. Yalnız da değilim üstelik. Koca bir yaz bana eşlik etti. Ben ne kadar ağladıysam o kadar da yağmur yağdı. Güneş saygı ile bulutların arkasında kaldı. Şimdi yani o yokken hayat gözüme batıyor. Ne güneşli günler ne ihtirxxxx insanlar ne de ulvi amaçlar umurumda. Bir ben varım. Milyarlarca insan bir yana ben hemen şuraya yalnızlar bulvarının köşe başına ... nükleer bir savaşın ardından yapayalnız kalmış gibiyim dünyada Üstelik de onsuz... Yani eskisinden daha güçsüz yani daha kırılgan yani daha anlamsız. Koca bir çukur dolmayı bekliyor. Anlar ve anılar o çukurun mezar taşları gibi başımda dikiliyor. BİZ O'na de ki... Biz onunla bembeyaz yağan bir karaaltında gece yarısı yürüyüşlerinde üşümeyen ayak izleriydik. Yeşilliklere bakan bir pencerenin gerisiydik. Bir fenerin beklediği kumsalda güneşe yüzünü veren çakıl taşlarıydık. Bir otel odasında umulmadık bir anda karşılaşmış sürgünde yorgunluktan uyuyakalan iki bedendik. Aynı marka iki araba gibiydik. Kara kaplı beyaz sayfalı bir defterde kağıt ile kalemin arasına giren bir yalnızlık şiiriydik. Altın sarısı maviliklerdik. Kahverengi derinliklerdik... O zamanlar adı artık pek de lazım olmayan anılması yasaklanan bir esintiydik... O bir gözyaşıydı başladı mı bir daha durdurulamayan. Ben bir umuttum nereye gittiği bilinmeyen buharlı bir trenin son vagonuna tutunan . Biz Onunla diğerlerinden farklı gibiydik. Şimdi o yokken benim önümde kaçak yaşanmamış bir yaz duruyor. Ve yazın en uzun günü benim gözüme uyku kaçıyor. Sonra resmi törenler başlıyor. Düş kaçkınlarıyağmur suçluları güneş vurgunları dost acıları ve bir insanın en anlatılamayacak en utandığı canını en çok acıttığı duyguları... Yani hayat önümden geçerken saygıda kusur etmiyor. Biz olmasak da şimdilik "zaman" benimle idare ediyor... |
#197
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Sevmek inanmaktır.
Güvenmektir duygulara.. Direnmektir sevmek.. Tüm acılara direnmek.... Sevdiğini kendin gibi kendinden de çok duyumsamaktır İki ten iki kalp iki gönül yoktur sevgide tek bir yürek olunur. Sevmek paylaşmaktır sevdiğinle kalbini bölüşmektir sevmek. Ve sevmek direnmektir tüm acılarıyla direnmek. Sevmek sevilmeyi haketmesini bilmektir. Sevmek sevgilinin baktığı yerde sustuğu yerde olmaktır. Sevginin olduğu yerde dışa vurur istekler.. Sevme özgürlüğünü istersin sevginin kabul edilmesini istersin bir gün gelir bu istekler de son bulur kendinden istersin artık sevgiliyi daha çok sevmek istersin hataları kusurlarıyla sonsuz kılmak istersin sevgini... Beklentilerin son bulduğu duraktır sevda denizinin son limanıdır. Sevmek sevgili için yaşamaktır. Onun eli kolu gözü kalbi olmaktır. Sevmek vermektir sevdiğin için almasını bilmektir.. Güvenmektir duygulara sevmek.. Sevdiğine seni seviyorum! diyebilmektir. Okuyabilmektir gözlerdeki sözcükleri. Haykırabilmektir sevgiyi hiç bağırmadan.. Sevmek sevgiliye bir nefes kadar yakın olmaktır. Sevmek özveride bulunmaktır. Ve sevmek İNANMAKTIR !... İNANMAKTIR SEVMEK... İnanmaktır sevmek. Tüm içtenliğinle... Güvenmektir duygulara Okuyabilmektir gözlerdeki sözcükleri Haykırabilmektir sevgiyi hiç bağırmadan Direnmektir sevmek.. Tüm acılara direnmek.... Sevdiğine seni seviyorum! diyebilmektir Anlatabilmektir sevdiğini.. Yazabilmektir en yüce aşk şiirlerini.. En güzel aşk sözleriyle... Bazı an'lar vardır; haykırmak gelse de içinden fısıltıyla söylersin ''seni seviyorum''ları.. Seni duymayacağını bildiğin sevgilerde. |
#198
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
|
#199
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
|
#200
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
|