#91
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Ne zaman seni düşünsem
Ne zaman sen gelsen aklıma İçimden havalanıyor kanadı kırık bir martı Gelip konuyor uzaklarıma. Kıpırdıyor yaprakları saksıdaki çiçeğin Ve ardından Susuyor keman Bir ağacın yaprakları Düşüyor ayaklarıma. Ne zaman sen gelsen aklıma Acı bir tebessüm Gelip oturuyor dudaklarıma Notası kırılmış melodilerin Buruk sesi geliyor kulaklarıma. Bir kuş düşüyor Daldaki yuvasından çırpınarak Sıcak avuçlarıma. Ne zaman sen gelsen aklıma Kaldıramayacağım bir ağırlık Çöküyor yapraklarıma Umutlara taş basıyor yokluğun Kar düşüyor Henüz tomurcuk umutlarıma. Ne zaman sen gelsen aklıma Dalıyorum dipsiz bir kuyuya Yalnız başıma. Ve ardından Boğuluyorum İçine düştüğüm denizlerimde Yeniliyorum Kendi denizimin dalgalarına Seni düşünmek istemiyorum artık. Çölde yalnız başına yaşayan bir kaktüs gibi Tüketmek istiyorum ömrümü bir başıma. Alıştım nasıl olsa zor da olsa Hem yokluğuna Hem yalnızlığıma...... _-Kamuran Esen-_ |
#92
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
NEREYE KAÇAYIM
Gözetlersin beni bacalardan Tıkır-tıkır yürüyüşünden belli Damdasın.! Süzülürsün hayalet gibi Anahtar deliğinden Odamdasın.! Gözümü kapadığım ân İncecik bir silûetle Rüyamdasın.! Karıştırıyorum gerçekle hayali Kurtuluş yok artık Dünyamdasın.! |
#93
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Artık yokum ben bu kumsalda!!
Son izlerimi bırakıyorum buraya!!
yüreğimin son sızlanışları bunlar!! bu vakit susmak vaktidir!!! sesizliğe adım atıyorum!! attığım adım sesi benden çıkan son ses!! araladığım sesizlik kapısı son dokunuşum!!! artık duruyorum bu son direnişim !!! tepkisiz kalıyorum bu umutsuzluğa !! kendimden geriye atlıyorum !!! ve senide orada bırakıp sessizlikte kalıyorum!! oysaki ne kadar haykırmıştım rüzgara sesim geldi mi kulaklarına son dokunuşum sana bu sayfa kapandı defter yakıldı külleri gömüldü!!!! oysaki en güzel düşleri kurmuştum en açık mavileri giydirmiştim geceye!! en koyu mavileri aldım arkama !! zincirleri kırıp belkileri amaları attım bu kumsalda engel yok nerde rengim ben sessizlikte !!! bunlar yüreğimin son sızlanışları!! kendimden geriye hoşcakal!!!!! |
#94
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Her şarkıda ayrı bir sitem yazıyorum
her akan damla kalbimin boşluğunu dolduruyor!!! ısınmıyo yüreğim buz tutuyor!!! üşüyorum üşüyorum!!! yazıyorum üzerine sondu bitti!!! beni bilmediğim karanlığa sürükleyen sana diyorum tozu kalmadı bu serseri yüreğin!!! bir kaos mu yaşıyorum yoksa boğuluyor muyum sensizlik içinde anlamıyorum !! nerde bir ıssız karanlık görsem bana ait diye sığınıyorum !!! bak yine burdayım yalnızlığım ve ben ikili kurtuluş içindeyiz!! son bitmeyen bir karanlık bulutumun rengi siyah ve değil mi hayatımıza anlam veren seçtiğimiz renkler!! bir sevgim vardı inancım sevgime ait olanaydı!! korkumu attım belkileri kaldırdım ama artık şans yok zararım kendime sen rahat ol bu yürek değmez yüreğine!!! |
#95
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Merhaba
sıcak bir merhaba önce
geciktim uzak yollardan geldim bavulumda kanayan aşk yaraları yol yorgunuyum da üstelik kendime gelmeye çalışıyordum bilmeden sana geldim seni biryerlerden ısırıyor gözlerim bu aşinalığı ruhlarımızın miras kalmış olabilirmi ruhlar alemindeki sevişmelerden ellerini yadırgamadı ellerim gözlerim kalbine değmiş sanki biryerlerde ellerimle koymuş gibi buldum sıcaklığını teninin yakınlık dediysem çözme hemen bağcıklarını yüreğinin oturup içelim önce birbirimizi bir kahve fincanında önce bir yere yerleşmeliyim dedim ya yol yorgunuyum yaralarımda bavul kanamaları şimdi açılalım birbirimize yüzme biliyorsan boğulmasın biri diğerinde kaç kulaç attığımızı hesaplamadan bırakalım kendimizi aşk denizine ne terazi ne metre yaramaz burda işine bana kaç adım geldiğini saymadan gözlerini kapatıp yürüyeceksin yüreğine yatırım yapacaksan beni değil kalbine kuleler dikeceksin çünkü aşka hesap işlemez bir bedene iki can sığdırma çabası bu ben karlar aldındayken sen üşüyeceksin bir dikene bastığında benden ah işiteceksin köklerim sende filizlenecek ben yanacağım sen tüteceksin ne diyordun kuyumcu terazisi metre üç adım diyorum ki iki okyanus gibi yürüsek birbirimize karışsak sonra hesapsız kitapsız matematige dökmeden işi bir savaşma değil bu nihayetinde bir sevişme belkide bir nebze ruhları değişme kazananı kaybedeni yok yeneni yenileni bir bir berabere kalacağız sonuçta yorma kendini çıkacak çivisi aşkın daha çakılmadan kuyumcu terazisi metre beş adım diyorsun diyorum ki mantığınla sevme beni ölçülmez aşkın boyu eni hele kantara hiç vurma kasap gibi hiçbir çengele gelemem ben kelepçelerini çöz sevmelerinin bir eskiciye sat terazini kuyumcu terazisi metre on adım diyorsun sen trende seyahatten yanasın güzergah ve durakları belli oysa bir deli tay koşar içimde dörnala tutuşmuşsam ellerine sevgilinin her yanım yangın yeri cehennemine ateş olurum cennetine mavi bir deniz uğraşma anlayamazsın hislerimi bir sevmelik canım kalmış zaten bırak harcama beni !!!!!! |
#96
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Çık git hayatımdan desen
Ağlasam hiç durmadan Bağırsam Haykırsam! Hatta yumruklasam kalbini Sanki yapabilirmişim gibi ve arkama bile bakmadan gidebilsem senden Şaka değil aslında ne kadar çok isterdim bir bilsen. İçimdeki dünyamda gereksiz büyüttüm seni bu kadar ben h ben kendimi bir anlayabilsem zaten... Başaramıyorum Kokun olmadan yapamıyorum Gözlerine baka baka içimdeki senin katili olamıyorum Yardım etme dilenmiyorum Hiç sevmedin ki beni... Bundandır kendimi hiç affetmiyorum. Dilim neden dolanır İçim hala kıpır kıpır Bıraksam sana bir yol mutlaka bulur. Oysa ki ruhun asla olmadı yanımda Kim bilir sen değildin belki de uyuyan yastığımda. Sadece Şimdi ve sonra Benimle ya da ki budur bendeki en acı gerçek Ellerinde kaybolacak olan o başkasıyla Aşkı yok sayma Yaşa kirpiğinin ucunda Her an düşürüp kaybetme korkusuyla. Zahmet edip hatırlatma bu filmi görmüştüm Aşka ve dönüp dönüp uyuduğum rüyaya yani " sana " ELVEDA... |
#97
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
ikimiz de acemi birer aşıktık o zamanlar
sen yollarda eski bir aşka ağlıyordun bense kendimi usta zannediyordum bu işlerde yağmur gibi akıp giden yıllardan geriye ne kaldığını bilmiyordum seni tanıyana dek ama farkındaydım yinede ne zaman seninle olsam tanıdık bir kus cıvıltısıyla uyanıyordum her sabah şimdi ise kırılgan mektuplar yazıyorum hangi adrese göndereceğimi bile bilmeden namımın olsun ben sende ülkemi sevdim hüzün dolu yağmurlarla tasan boynu bükük nehirleri ben sende yolları sevdim dallarına hiç bir kusun kopmaya bile yanaşmadığı ağaçlarla kaplı yolları ikimizde acemi birer asıktık o zamanlar ve çoğu zaman ne yapacağımızı bile bilmeden serseri dolaşırdık sokaklarda!!!. |
#98
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Duracaksın
Acı ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında öfke kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda keder yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında duracaksın durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın. Ölüm seni kuşattığında tam o sırada hayatı düşüneceksin. Acıyı öfkeyi kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın bir zaman ?dinlenin biraz? diyeceksin. Bir inci avcısı gibi ta derinlere dalıp tek tek bütün istiridyeleri açarak bir sevinç arayacaksın. Hayaller kuracaksın. Hatıralarını bir daha gözden geçireceksin. Sevdiklerini düşüneceksin ve seni sevenleri. Özlediklerini düşüneceksin ve seni özleyenleri. Teninde iz bırakanları ve senin izini taşıyan tenleri. Seni şakalarıyla güldürenleri ve senin şakalarına gülenleri. Sevinçlerini hayallerini hatıralarını sevdalarını sevişmelerini özlemlerini şakalarını bir bir yerleştireceksin içine hayat denilen mucizenin sana verdiği armağanları sıkıca kucaklayacaksın. Ölüm her yandan üstüne saldırıp seni kuşattığında tam da o zaman hayatı düşüneceksin. Güzel bir haber gelecek belki yarın sabah. Belki bir mektup alacaksın. Sana gülümsemesini çok istediğin gülümseyecek belki sana. Serüvenci gemiciler gibi meçhul denizlerde kaybolduğunda tam da o zaman karanın bir gün görüneceğini düşüneceksin. Gözcünün ?kara göründü? diye bağırdığını hayal edeceksin. Kara hiç görünmese bile hiç olmazsa neyi aradığını ve neyi kaybettiğini bileceksin çektiğin onca fırtınanın varmayı umduğun o umutlu hedefle mana kazandığını anlayacaksın. Her şeyini kaybetsen de hayallerini kaybetmeyeceksin. Neyi aradığını hiç unutmayacaksın. Sevinçleri ne kadar hatırlarsan acının derinliğini o kadar kavrayacaksın. Yaşadığın ve yaşayabileceğin güzel şeyleri ne kadar çok düşünürsen öfken o kadar keskinleşecek. Karanlık inerken ışığa daha dikkatli bakacaksın. Geleceğinle arana dibinde canavarların dolaştığı bir uçurum koyduklarında nasıl biteceğini bilmediğin atlayışını yapmadan önce geçmişine sevinçlerine hayallerine yaslanıp güç alacaksın. Sevdiğin bir türküyü mırıldanmaktan hiç vazgeçmeyeceksin. Bir çiçek iliştireceksin yakana. Ölüm seni kuşattığında tam da o zaman hayatı düşüneceksin. En azgın en ihtiraslı sevişmelerini... En çılgın hayallerini... En çağıltılı kahkahalarını... Acı ağulu dikenler gibi ruhuna dolandığında öfke kızıl bir küheylan gibi koşturduğunda keder yaşlı bir ağaç gibi üstüne yıkıldığında duracaksın durup gümüş bir su gibi akan sabahın tazeliğine bakacaksın sana iki yüz yıl önceden haberler taşıyan alaycı kargaların sesini dinleyeceksin çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın. Ölüm seni kuşattığında tam o sırada hayatı düşüneceksin. Ölüm seni kuşattığında tam o sırada hayatı düşüneceksin. Acıyı öfkeyi kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın bir zaman ?dinlenin biraz? diyeceksin. Onları şefkatle dinlendireceksin. Çünkü onlara yine ihtiyacın olacak... |
#99
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Gelirsen pırıl pırıl bakışlarınla gelmelisin
ve mutluluğu asmalısın sol omzuna Bakışlarına kan dökmemelisin kinden nefretten her tür tuzaktan arınarak çıkmalısın yola. Hayatı taşıyacak kadar yürekli olmalı küçük parmakların avuçlarının içiyse her dem ıslak olmalı. Gelirsen gözlerini getirmelisin içlerinde bakmaya doyamayacağım umut dolu gözbebeklerini de almalısın yanına. Bir ceylanı bile kıskandıracak o nefis yürüyüşünle gelmelisin bana. Yürek titreten gülüşlerini de almalısın yanına ve akmalısın yüreğime daha ilk merhaba demek için hazırlık yaptığım anda. Ardında bıraktığın sözcüklerin tümünü silerek hafızandan o öpmeye kıyamadığım dudaklarınla gelmelisin. Güneşi getirmelisin gelirken karanlıkların üzerine çullanmalıyız seninle ve içimize gömmeliyiz karanlığı. Hayatla başa çıkabilecek kadar serten küçük kırılmada parçalanacak kadar yumuşak bir yürekle gelmelisin bana gelirsen. Minicik öykülerinle gelmelisin bir kedi kadar sessiz bir kaplan kadar yırtıcı olmalısın yola çıktığın andan itibaren. Seni dinleme zevkini de getirmelisin bana dudaklarından dökülen her sözcüğü içmeliyim kana kana. Fesleğen kokulu saçlarınla gel gelirsen ve içinden topladığın çiçeklerini ver bana. Yüreğinden sessizce süzülen nehirlerini getir bana utangaçlıklarını sokulganlıklarını çılgınlıklarını da yanına yoldaş yaparak. Ama neyse sen bana aldırma. Unut yukarıda istediklerimin tümünü. “Gelirsen Sadece Kendini Getir Bana …” |
#100
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
İçim acıyor
geçer elbet geçer de anlamsız bir yer de unuttuğumu sandığım bir yer de yeniden sızlar ama varsın sızlasın sızlamadı mı; kocaman sevilmiyor ki... " Ne yapacağını bilememek ne kadar kötü bir durum… Beyaz bir ışık arıyorsun bazen görüyorsun.. Siyahın yoğunlu eritiyor ışığı yine kör oluyorsun.. Nerdesin sen şimdi kim bilir? Neler yapıyorsun? Özlüyor musun beni? Biliyor musun ben geceleri hep seninle konuşuyorum uzun uzun.. Seni Seviyorum diye haykırıyorum. Dünya umurumda değil. Takmıyorum düşünmüyorum hiçbir şeyi.. Sadece seni sadece seni düşünüyorum ve ağlıyorum!!! Sırf senin yanında olamadığım için ağlıyorum... Bırakıp gittiğin tüm kapıları yüzüme kapadığın günden beri aylar geçti.. Aylar geçti ama içimdeki sevgin hiç bitmedi... Beni sevmediğini önemsemediğini bilmeme rağmen büyüttüm sevgimi. Ama bu gece Vazgeçiyorum Senden.. Ben seninle olmak seni yaşamak istiyordum.. Tek isteğim buydu.. Ama izin vermedin. Bilmiyorsun ki geç zamanlar vardır.. Ne yapsan affedilmeyecek ne yapsan boş.. Bazen ne kadar genç olursanız olun yorgun ve yaşlı bakıyorsunuz ve tek bir söz kalıyor geriye Vazgeçmek...! Korkma seni artık sevmiyorum....!!! |