#181
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Kaçtım saklandım Döndüm vuruldum Koştum yoruldum Yaşadım delicesine Coştum duruldum Sustum konuşturuldum Konuştum kovuldum Yaşadım delicesine Uçtum kondum Kondum göçtüm Gittim geldim Vardığım menzillerde dinlendim Yaşadım delicesine Sen geldin ışıdım Sen geldin Aralandı gecenin perdesi Bir buluttun suydun Topraktın sevdanın şahikalarında Giyindim soyundum Çıplaktım karşında Gör dedim içimin üşümüşlüğünü Buzulların savrulsun sahillerime Korktum soğuktan Korkaktım cesurdum Miskindim ataktım Bir bendim benden farklı Bir sendim tekrar sana Hayat değişirken kabuğunu Aradım adını Saklanbaç oynuyordun rüzgarla Avazımca bağırdım Elma elma elma... |
#182
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Sen... Nedensiz niçinsiz bir tebessümsün sen Acıya ram olmuş dudaklarımın Zemheriye inadı İmanı yüreğimin duasız yeminsiz Saçlarından salının bahar Ellerime düştü Titredi yüreğimin çocuk yüzü Sıcağına küstü Şimdi bir uzak diyardasın Sanıyorumki buradasın Uzandıkça sana boşluk gibi derin Sonsuz kadar ürkütücü oluyor yokluğun Hangi şarkıya vursam şu yüreği? Hangi viran meyhanehangi dem hangi saki Döndürür nefesin gibi başımı? Az önce gitmişliğin üşüyor parmak uçlarımda Başladığım tüm cümlelerin sonu senle bitiyor Çıktığım yollar hep sana Ayaklarım ezberlemiş evinin sessiz yolunu Bilindik bir koku durur saçlarımda Şimdi Çıksam bu hücreden koşsam koşsam Soluksuz kalsam sana varsam Yüreğine dalsam Yüreğinde yokluğun gibi yok olsam Salma beni sıcağından Öteler soğuk üşüyorum Üşüyor ölülerim karlar altında Konuşma beni duymasın bu istanbul denen kahpe Seni nice sevdiğimi Dile düşmeden bu esrik sevda Yaşayalım sen beni ben seni Şimdi Çıksam bu hücreden koşsam koşsam Martı kanadında aç bir çocuk olsam Beslesen büyütsen beni gözlerinin derininde Orada yok olsam yok olsam yok olsam Kimse bilmese nerede yittiğimi... |
#183
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Her gecemi alt üst etmeye gelen bir düş mü Yoksa dar sokaklarda yürürken peşimden gelen ürperti mi? Söylesene bana nesin sen? Ne hakkın var bu kadar çaresiz bırakmaya beni... Çıkar at o yüzünde ki maskeyi! O çocuk gülüşün masum bakışın hiç bir önemi yok artık. Sen sadece senin olabilecek şeyi seversin biliyorum ama ben sana dair ne varsa sevmiştim benim olmasalar dahi... ve şimdi tekrar soruyorum sana; Nesin sen? Yüreğimi bir kale bilipte saldıran bir atlı mı yoksa beynimin en ücra köşelerinde dolanan bir anı? N'olur anlat bana kendini ama önce çıkar yüzündeki maskeyi... sarı saçlarının hiç bir önemi kalmadı benim için. ya o yeşil gözlerine ne demeli? Kimsin sen? hangi derdime çare oldun ne zaman dokundun yüreğime? kor bir ateş parçasından başka bir şey değilsin yüreğimde... sesin ürkek bir çığlık misali kulağımda uğulduyor. ve ben yine merak ediyorum... Nesin sen? sessiz - sedasız yalansız - yanlışsız dünyamda ıssız - bucaksız hayallerimde ne işin var? intikam mı amacın? neyin kimin? eğer mecbur kılıyorsan beni bu acılarını çekmeye işte ben burdayım... aklımda senin kimliğin yüreğim ellerimde... bir başıma korkusuzca... yavaş yavaş unutuyorum seni ve n'olur bir daha hatırlatma kendini... |
#184
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Yüreğimin Kanadını Kırasım Geldi Kaç kere umut sofrasına oturup her seferinde boynunu bükerek sessizce aç kalktın? Uslanmadın mı! Sen ne zaman bu konuda hayal kursan gerçekler o hızla kaçtı senden. Umutsuz yaşamak nedir hala öğrenemedin! Ne kaldı ki hayal ediyorsun? Dokunduğun yürek artık çok değişti kabul et. Gri ve ışıklı bir gecenin pencerene dolmasına izin verseydin aylar önce görecektin aşkın seni nasıl da yaktığını. Güçlüyüm deme! Gücün bitti artık. O artık çok uzaklarda aşk şarkıları söylüyor ellere. Başka başka tenlere dokundukça gökkuşağı açtırıyor yüreklerde. Yedi mevsimin solgun tüm çiçekleri bizim yanı başımıza çöreklendi anla artık! Gitmeliyiz. Her çalan telefonda büyüyüp - küçülme dayanamıyorum! Yok etmeyi bilmek gerek kendine gel: Öleceğim.Uyurken bile hızla çarpan hallerinden usandım artık. Kopup gidecekmişsin gibi geliyor benden. Gözlerimle belirsiz bir biçimde bir araya gelişlerin de canımı sıkıyor. Olur olmadık zamanlarda ağıtlar yakmak hiç hoş değil. Müzik bile dinleyemez oldum sayende; tansiyonumu yükseltecek kadar gümbürdeyip dengemi bozuyorsun. Kişisel denklerimi dahi alt üst ettin.. Gecenin kör vaktinde yangınını gevezelikle geçiştirmek için tüm enerjimi harcıyorum. Ne zoruma! Tozu yerinden oynatmak başımıza bela açacak.Bizim aşk kalemiz yıkıldı. Kapat bu sayfayı; kanadını kırasım geliyor |
#185
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Bundan böyle sakın yüreğini gözlerimden ey sevgili Her bakışımda daha bir yakacağım yüreğini Her bakışımda kurşunlar olacak. Hedef olacaksın gözlerimin mavzerine. Ya çekip gideceksin bu diyardan ya kalacaksın benim esaretimde. Bundan böyle sakın yüreğini gözlerimden ey sevgili Her bakışımda daha bir yanacak yüreğin Her bakışsımda daha bir ben olacak bedenin Hedefim olacak gözlerin hedefim olacak yüreğin Ya çekip gideceksin bilinmeyenlere ya kalacaksın ebediyete benimle Bence çek git sen sevgili bilmediğim yerlere Aklım kalmasın sende Yok eğer razıysan benle bir hayata İşte o zaman çırılçıplak gel bana Çıkar at üzerindeki eski yaşamı Çıkar at bütün günahlarını Temizlenip de gel bana Tertemiz gel sen bana… |
#186
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Korkunun mu desem değil kimbilir belki de yalan sevdaların vurup geçtiği gönlün buruk bir el yazısıydı şiirlerim... Kimileyin çocukça şarkılarımın yarım kalan yanlarıydı... Peri masallarının büyüsüydü düşlerimin seslenişi sevdalara... Kimileyin de canalıcının giysisinde bir ölümcül figandı gözyaşlarım dizelerde... Yalan sevdaların kurşuni-mor ötüşüydü baykuşların ... Sevgi ve sevi adına geceler boyu büyüttüğüm hüzünler bir yağlı ip gibi boynuma sarılıyordı... Aylar mevsimler boyu... Yürekçe sevmenin idamlık suç olduğunu öğretti bana dil ucu sevmelerin hafifliği... Hormonlanmış sevdalara çiçekler sunmadım. Kopuşlar yürekte büyütülen güllerin idam kararı olsa da ipini ben çekmedim hiç bir zaman. Düşlerim gölgelendi... Evrenin umursamaz duruşunda sakladım duygu dünyamın düşçe güzelliklerini... Kapılarımı sevgi ve dostluğa açık tuttum... Çünkü orada perice masallar ve renklerin gökçe güzelliklerle sevişmesi vardı... Kimler neler söyledi mağarasına yarasaların da her görünüşlerinde Baykuşlara yanıltan ve yalan bir güzelliğin libasını giydirdiler? Her ölüşlerinde ise ayrılıklar kopuşlar feryat figan bırakıverdiler sevdalıları orta yerlerde..? Yangın söndürücülerin geç kaldığı sokaklarda konakladım. Şimdi yürek göynük delik deşik bir kevgir gibi... Bir üfürümlük üfürümlük küle döndü hüzünlerim. Ki nice ateşler dağlayıp geçti... Yeni hüzünlerin çıngısındayım Merhem olmayacaksanız dokunmayınız yalnızlığıma Çünküiçimde antik sevdaların gömütleri yağız yere düşmedi daha. Sevmekten ürker oldum. KENDİNİ KİLİTLEYEN DİŞLİDİR SEVDA SESİNDEN NE HÜZÜNLER UYANIR BOĞULUR AYDINLIKLARINDAN GÖZ KARALARIMIZ '' KİM DUYAR SANCISINI GÜL DALININ/ GÜL DOĞURURKEN'' diyen dizeler gibi... Uzak yörüngeli sevdalarda hükümsüzlüğün yaşattığı çırpıntıyı kim duyar? HİÇ BİLMEYECEKSİN GÜNEŞİ ELDİVENSİZ AVUÇLADIĞIMI SÖNMESİN DİYE KANDİLİ AYIN BİLMEYECEKSİN NEFESSİZ KALIŞIMI YILDIZLARI BOĞARKEN BULUTLAR VE ÇÖZÜLEN PARMAKLARIMDAN NASIL KAÇTIĞINI GÜNEŞİN IŞIKSIZ SOLUKSUZ NASIL GEÇTİĞİMİ TÜNELLERDEN HİÇ BİLMEYECEKSİN!!!!!! |
#187
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Bırak beni yeter aldattığın yeter bırak beni Deli ettin artık çek git bu nasıl sevgi Sen kendine aşıksın sen yalancısın Hatta sevişirken bile yabancısın Sen kimsin sen ne rahat insansın bırak Bırak benim için ne mümkün ayrılmak Ben ayrılamam sen ben bırak Seviyorum kahretsin Seviyorum elimde degil Çok seviyorum ah neden Yaşadığım en deli aşksın sen Çok istedim unutmak istedim esmer ellerini Gözlerini kokunu yanık tenini Bana dokunduğun anda hislerimi unutmadım Oysa sen bir yalancısın Sen kimsin sen ne rahat bırak bırak benim için ne mümkün ayrılmak Ben ayrılamam sen ben bırak Seviyorum kahretsin seviyorsunuz Aldattığını bile bile... İhanetine kırk türlü mazeret buluyorsunuz hep benim yüzümden diyorsunuz ben de bulamadığı sıcaklığı onda buldu hep hakaret ettim hep hakir gördüm sevdiğim halde zaktım sevildiğim halde yanında olmadım hakettim bunu diyorsunuz... size gözlerinin içine baka baka söylediği yalanlar bile masum gelmeye başlıyor kimse dolduramıyor yerini gözünüz yollarda keşke görsem diye görseniz eline ne geçecek o yeni aşkıyla çok mesut O sizin kadar kimsenin onu sevemeyeceğinin farkında değil o ihanetin tadında... ama bakıyorsunuz yollara bir haber bekliyorsunuz suskunsunuz hesap dahi sormadınız bu suskunluğun onu kahredeceğini sanıyorsunuz ama yakasına yapışıp defalarca tokat atmamak içinizi yakıyor gözyaşlarınızın hesabını soramıyorsunuz soramadıkça seviyorsunuz ve negret ediyorsunuz aynı zamanda.. kimseye itiraf edemiyorsunuz ismi yerine küfrü tercih ediyorsunuz ondan bahsedecek olursanız o... içinizde bi yerde hala seviyorsunuz ama kalbiniz kinle dolu... sevgisini unutmak kolayda kini unutamıyorsunuz... birileri sizi seviyor birileri size değer veriyor ama hep onun tarafından özlenmek istiyorsunuz kapalı bir kutu gibi yüreğiniz o hep muhafızı oluyor duygularınızın başkasına meyilendiğinizde belki döner belki unutmamıştır belki hani olur ya o da hala seviyorsa neden Allah ım yok bunu ona yapmamalıyım diyorsunuz yabancı kollarda yalancı mutluluklarla yaşıyorsunuz bitanem hayatım canım içini öylesine boşalttınız ki kullanmak da beis görmüyorsunuz sevmiyorsunuz bir başkasını sevmesine izin veremiyorsunuz çünkü her başkasına aktığında kalbiniz size ihanet edene ihanet etmiş sayıyorsunuz.. aptalsınız aşıksınız... kin dolusunuz..... ve kimseye itiraf edemiyorsunuz onun bir bir sesli harfine muhtaç olduğunuzu... arayıp sesini dinlemek gibi bir ahmaklık yapmıyorsunuz çünkü onu huzursuz etmek istersinizmutlu olsun yeni aşkıyla biri arar gecenin bir yarsı özelden o sanırsınız safsınız hala aldanırsınız.... Yürüyorum hasretin acının üstüne Sığmıyorum dünyaya dar geliyor Geceler mi uzadı bu karanlık ne Gönlümün bayramları şenliği söndü Seni kimler aldı kimler öpüyor seni Dudağında dilinde Ellerin izi var Deli gözlerin gelir aklıma Gülüşün öpüşün iç çekişin gelir Seni kimler aldı kimler öpüyor seni Dudağında dilinde Ellerin izi var |
#188
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Kuruyorum soframı ayışığı vurmuş ihanetinin yüzüne Kayıp ilanı asılı gamzelerinin gizinde.. Göğsümde ise ay vurgunu bir esaret Nefessiz kalmış seni özlemlerim.. Nefretsiz ... Soğuk bir yalnızlık kurşunuyla.. Sıradışı gecmisler ve kokulu ümitlerle dolu Karanlıgın yüzü vurmus yanılgılarıma.. Yarına gitmeyeceğim Düşlerimi kaybettim hüznün ay ışığında Vakit artık kızıl hüzün.. Kurgulanmaya sığmaz hayaller Yüreğim bu kederli yolculuğun en mahzun istasyonunda.. Ne bir isyan ne bir dilek Yalnız bir yas sensizliğe; gözlerimin icinde Bütün kimsesiz kelimelerin ortasında yaralarımla tek başımayım Yüzlerce sesin yankısı geçiyor çığlık çığlığa yüreğimden.. Soruyorum duvarlara seni anlamsız ifadelerle... Açıyorum kapıyı sessizce duymayan kulaklarla Bakıyorum mukadder yalnızlığa kapanan gözlerle.. Sezlenişler yüklü hayalerimin kanatlarındaki yüreğim Yağmur hüzünlerinden intikam alma gücüm kalmadı.. Ama düşlerim hala Şiir; gümüş-mavi çizgili... |
#189
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben () Kalbim şimdi bir sokak çocuğu Kelebekleri göç etti gönlümün Issızlaştı hayat sanki Sanki sabahı eksik şiirlerimin. Sanki gecesi hep kanayan bir yara Ve sanki artık hep kanayacak... Ağlanacak bir aşkın kıyısına vurduysa gözlerim Çare yok ağlayacak. Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Kapıları kendime ben açamadım Ya da yanlış saatlerde bekledim gelmeni Düşünüyorum da sen gideli ne çok yalnızım.. Sarmaşık aşkın sarısında kaldım sarılamadım. Savunamadım seni kimselere Anlatamadım seni kimselere Kimsesiz kaldım En çok da sensiz... Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben.. Sana uyumak Sana uyanmaktı hayat. Sıratını geçtim yaşarken korkmadan Korkumu geçtim cesaretle ihanetle Berduş bir yalan masumiyeti öptüm bile bile Tek sen gitme diye Sonbahar oldum yaprak yaprak Ağaç oldum köklerimi unutarak Tesellisiz bir geceye fırlatıldım Kalbimi dar kafese kapatarak İçimdeki bir kanarya Hiç susmadan ağlayacak Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Yakamozlarında yıkadım sevdamı çırılçıplak Seni sevdiğimi bağırdım mehtabına Beyazında akladım bulutunun Mavi mavi sevdim seni içim kan ağlayarak Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Anlattıkça kış vuruyor satırlarıma Anlattıkça üşüyor anlattıkça ısınıyor yüreğim. Bugün sardunyalarım da açmadı Belki de küskün renklere Ellerimde günah gibi yaşayamadıklarım Sensiz soluyorum anlayacağın Mavi mavi ölüyorum Duyuyor musun orada mısın Var mısın yok musun? Bir tek şeyi unutma! Seni sevdim ben. Yanarak yıkılarak Aklıma her geldiğinde ağlayarak.. |
#190
|
|||
|
|||
Cvp: AŞk TadıNDa(Arşiv)
Olmayacaksam senin açmayacaksam vuruşlarına kapımı haramsa nefesin nefesime Toprak helaldir bedenime!! Aşkın didaktik maddeleri olamıyor işte koyamıyorsun sınırları cümlelerin yapman gerekenlerle kurulamıyor.. Onlarda tıpkı benim gibi yarım yamalak gözlerin önünde.. İnzivalara gebe yarınlar biriktiriyorum sana korkağın tekiyim geçemiyorum ki karşına.. Diyemiyorum “can’ımsın seninim gel!!” diye.. Anlatmıyor mu duruşum.. Bu kadar mı aciz bakışlarım.. Bu kadar mı küçücüğüm karşında.. Kallavi hayalperestliklerim adına yakılmış düşler arşivimde saklı.. Ben sana ait olsam ne çıkar sen başkasının olduktan sonra.. başkasına bakıp başkasına dokunduktan sonra… Başkasına yanıp başkasına emanet etmişken kalbini biçareliğimi nasıl atarım küçücük bedenim üzerinden… Taksiratım affedilir mi mahşerde.. Ben canıma değil “sevdama” kıymaya gidiyorum.. “Sevdam” sevdama kıyacak kadar büyük çünkü!! Çünkü sen böylesi “sevdamı” göremeyecek kadar “sevdalısın” sevdalına.. Dar geliyor sokaklar kaldırımlar kaçırmıyor beni senden.. Lambalar aydınlatmıyor uzaklarımı.. Ayaklarım kaçak ve militan sesler çıkarırken gece her adımda bağıra bağıra usanmadan yazarken seni içime ve yıldızlar bile anlayamıyorken sebeb-i terk-i diyarı bir tek sana ait olanlar ilişemiyor taş koyamıyor sessiz yolculuğuma.. Çünkü sana ait olan her şey o’nun.. Geçipte karşıma o’na sahip bakışını yerleştirirsen gözlerim önüne ölüme giden bir yaşanmışlık bile bırakmazsın zaten kefenime.. Herşeyi ardıma koydum.. Ve almadım düşlerimi de yanıma rastlarsın zamanı silik bir mekanda.. Gidiyorum.. O’na sen sana ben bana sevda ve sevdama ölüm kala |